ÖZDER Genel Başkanımız Sayın Ahmet Akça’nın Millî Eğitim Bakanlığımızın müfredat çalışmalarını değerlendirmeye devam ediyor;
Türkiye Eğitim Programı Geliştirme Çalışmalar ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Türkiye’de 1950’li yıllarda “müfredat” kavramı yerini “eğitim programlarına” bırakmış ve o yıllarda ortaöğretim programlarının geliştirilmesiyle başlayan süreç, 1962 yılında toplanan Milli Eğitim Şurasıyla günümüz ihtiyaç ve gerçeklerine uygun program geliştirme, eğitimde sürekli iyileşme ve uyum sürecinin önemli bir adımını temsil etmiştir. 1982 yılı ise program geliştirme çalışmalarında önemli bir diğer tarihtir. Nitekim 1982 yılında Millî Eğitim Bakanlığı ilk defa öğretim programlarına çerçeve sunacak bir model oluşturma çalışmalarını başlatmıştır.
1990’lı yıllar ise program geliştirmede önemli bir boyut olan ölçme değerlendirme çalışmalarının dahil edilme sürecinin tarihidir. Diğer taraftan 2005 yılına gelindiğinde ise yapılandırmacı yaklaşımla birlikte öğrenci merkezli program çalışmaları başlamıştır. Tüm bu iz bırakan program geliştirme çalışmaları içinde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın en geniş kapsamlı öğretim programı geliştirme çalışması 2017 yılında gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla geçmişten günümüze program çalışmalarının odağını öğrenci merkezli, bilgiyi kullanabilen ve üretebilen insanı geliştirmeye olanak sağlayan programlar geliştirme olarak görebiliriz.
Millî Eğitim Bakanlığının son program reformu olan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) ise bu çalışmalarının somut bir adımıdır. Nitekim model hedeflenen öğrencinin tanımını yaparak öğrenci merkezli, değerler eğitimi odaklı ve beceri temelli öğretimi birleştirerek öğrencinin bütünsel gelişimini teşvik eden önemli önermeler içermektedir.
Diğer taraftan dijital dönüşüm eğitim başta olmak üzere tüm toplumsal alanlarda etkisini göstermiş; ilerleyen teknoloji ve bilişimi anlayan, yönetebilen ve üretebilen bir nesil geliştirme ihtiyacı doğmuştur. Bu da çağın ruhuna uygun, çeşitli okuryazarlık becerileriyle donatılmış, sosyal ve duygusal anlamda gelişmiş nesil yetirebilecek bir program ortaya koyabilmekle mümkün olacaktır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bu dönüşüme uyum sağlayabilecek bir çerçeve programı sunmaktadır.
TYMM’nin öne çıkan yönleri şunlardır:
- Medeniyetin mimarı bilge ve etkin insan
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, sadece çağa ayak uydurabilen değil aynı zamanda çağı şekillendirip geliştirebilen öğrenciler yetiştirmeyi hedefler.
- Aktif ve değerleri ile var olan insan ve toplum
Öğrencinin öncelikle kendini gerçekleştirme yolunda sahip olması gereken çeşitli değerler ve aktif katılım ile ortaya koyduğu tutum sonucu oluşacak olan değerler odağında bir toplum.
- Programın kalbinde sadece bedensel değil ruhsal olarak da var olan insan
Eğitimde öğrencinin sadece zihinsel ve bedensel gelişimi değil aynı zamanda duygusal gelişimi de dikkate alınmış; ruh ve beden gelişimi için bütüncül bir model sunulmuştur.
- Yetkin ve erdemli insan hedefinde bir program
Program; beden ve ruh temelinde, ahlaklı, sağlıklı, estetik, vatansever, merhametli, cesaretli, üretken, iradeli, sorgulayıcı, bilge profillerine sahip yetkin ve erdemli insan odağında bir gelişimi teşvik eder.
- Pratik yaşamda hayata geçen Erdem-Değer-Eylem Modeli
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Erdem-Değer-Eylem modeliyle, değerler eğitimine bir çerçeve sunar. Model odağına insanı alarak adalet, saygı ve sorumluluk çatı değerleri etrafında milli değerleriyle uyumlu, içsel dengeye sahip, yaşanabilir bir toplumun parçası öğrenciyi şekillendirmeyi hedefler. Böylelikle program erdemden eyleme geçişi sağlayarak öğrencilerin değerleri pratik yaşamlarında uygulamalarını teşvik eder.
- Okuryazarlık gelişimi için sistem modeli
Sanat, dijital, bilgi, sürdürülebilirlik, finansal, görsel, veri, kültür gibi dokuz okuryazarlık alanında sistem düşüncesi benimsenmiş; böylece okuryazarlık gelişimi farkındalıktan eylemselliğe dönüşmesi hedeflenmiştir.
- Türkçeye sahip çıkan müfredat
Tüm programlarda anadilde yazma, konuşma ve anlatımın ön plana alınabilmesi adına Türkçe; tüm beceri alanlarının, okur yazarlıkların, eğilimlerin ve değerlerin temel bileşeni olarak ele alınmıştır.
- Öğrenme ve öğretmeye süreç odaklı yaklaşım
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, öğrenciler için öğrenme-öğretme sürecindeki son noktalar; öğretmenler için de öğretiminin referansı olarak tanımlanmış öğrenme çıktıları sunmaktadır. Ayrıca model, ön değerlendirme sürecini de açıklayarak ilk defa öğretimde mevcut duruma göre öğretimin planlanması gerekliliğini vurgular. Böylece öğrencilerin belirli bilgileri bildiği var sayımı yerine öğrenci mevcut durumunun analiz edilmesiyle başlayan bir program uygulama süreci işaret edilmektedir.
- Öğrenilenlerin sürekliliği ve bağlamsallığı
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, hedeflediği beceri ve yetkinliklerin sürekliliğini sağlamak için sarmal bir yapı benimsemekte ve içeriğin sınıf kademeleri arasında derinleşerek ilerlemesi hedeflenmektedir. Ayrıca ünite ve temalarla aynı bağlamdan beslenen birbiriyle ilişkili bilgiler sistematik olarak sunulmaktadır.
- Program dışı etkinlikler ve üretim atölyeleriyle yaşayarak öğrenme
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, öğrencinin zihinsel, fiziksel, sosyal-duygusal ve ahlaki gelişimini destekleyecek program dışı etkinlikler ve üretim atölyeleri sunmaktadır.
- Farklılaştırılmış öğretim ve okul temelli planlama ile öğrenciye özel öğrenme
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, öğrenci ihtiyaçlarına göre uyarlama ve okul temelli planlama önerileri içermektedir.
- Program geliştirmede uygula-değerlendir yaklaşımı
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarının hayata geçirilmesinde kritik role sahip öğretmenlerin programa yönelik görüşlerini düzenli olarak almak üzere “Öğretmen Yansıtmaları” adı altında bölümler sunmaktadır. Bunun için öğretmenlerin uygulamada yaşadıklarını veya programa yönelik görüşlerini anında paylaşabilecekleri karekodlar sunulmaktadır.