ÖZEL ÖĞRETİM DERNEĞİ (ÖZDER) BASIN BİLDİRİSİ
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1-3 Aralık 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek 20. Millî Eğitim Şûrası öncesi Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) ana kademe yöneticileri ve üyeleri 2 gün süren bir çalıştay gerçekleştirmiştir.
Yapılan çalıştayda MEB şura gündemi ile ilgili değerlendirmeler yapılmış, ülkemizin geleceği olan genç nesillerin ihtiyaçları doğrultusunda eğitim alabilmeleri, hem de özel okullar ve özel öğretim sektörünün beklentileri tartışılarak en iyiye ulaşılması hedefiyle değerlendirmeler yapılmış ve sonuç raporu yayınlanmıştır.
1739 sayılı Türk Milli Eğitim Temel Kanunu, 1. ve 2. maddede belirtilmiş olan Türk Milli Eğitimi’nin amaçlarını gerçekleştirmek ve bu amaçlar doğrultusunda yurttaşlar yetiştirme amacı, özel okulların da amaçları arasında yer almaktadır. Özel okullar devlet okulları gibi Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak hizmetlerini vermelerine rağmen yapısal olarak Millî Eğitim Bakanlığı’ndan düzeltilmesi beklenen sorunları bulunmaktadır.
5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 12. Maddesine göre göre Özel Okullar faaliyetlerini sadece kazanç sağlamak için düzenleyemezler. Ancak, Türk Millî Eğitiminin amaçları doğrultusunda eğitimin kalitesini yükseltmek, gelişmelerine fırsat ve imkân verecek yatırımlar ve hizmetler yapmak üzere gelir sağlayabilirler. Bu amaçla özellikle
Özel Öğretim derneği üyesi olan okullarımız başta olmak üzere
• Öğrenci aileleri ve girişimciler devletin kamu eğitimi giderlerinin bir kısmını yüklenerek devlete destek olmaktadırlar.
• Eğitim-öğretimde rekabet ortamı oluşturduğundan bu alanda nitelik artışına sebep olmaktadırlar.
• Yeterli maddi imkâna sahip olan öğrencilerin devlete yük olmadan eğitimlerini sağlamakla birlikte, sağladıkları burs imkânları ile maddi durumu yetersiz ve akademik başarıları yüksek öğrencilere daha iyi eğitim alma fırsatı sunmaktadırlar.
• Devletin denetimi ve gözetimi altında millî eğitimin temel amaç ve ilkelerine uygun, en az bir yabancı dil bilen çağdaş becerilerle donanmış nitelikli bireyler yetiştirmektedirler
• Oluşturdukları istihdam sayesinde işsizliğin azaltılmasına katkı sağlamakta, ödenen vergilerle de ekonomiye destek olmaktadırlar.
Gelişmiş ülkelerin özel okullaşma oranlarına bakıldığında %10-15 seviyelerinde olduğu, AB’de ise öğrencilerin %14’ünün eğitimlerini özel okullardan aldığı görülmektedir. Özel öğretim oranları Belçika, Fransa ve Almanya birlikte değerlendirildiğinde %47, Belçika-Flaman grubunda ise 62.7’dir. İspanya ve Malta’da özel öğretim oranı %30, Fransa ve Birleşik Krallıkta %21 Portekiz’de %17’dir. Bu ülkelerde özel öğretim oranlarının yüksek olmasında en önemli faktör kamu tarafından desteklenen özel okulların oranlarının yüksek olmasıdır (TOBB, 2014).
Türkiye’de de hem Avrupa Birliği Uyum sürecinde ve 18. MEB Şurası kararları doğrultusunda özel okulların gelişebilmesi, geleceğimizin teminatı olan öğrencilerin daha iyi standartlarda eğitim alabilmesi için 20. MEB Şurasında özel öğretim çalışma grubu oluşturulması, çalıştayımızda alınan aşağıdaki kararların da tartışılarak MEB Şurası Genel Kuruluna sunulması ÖZDER olarak talebimizdir.
1- Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2018 yılında 10 bin 5 TL olurken, 2019 yılında ise 11 bin 769 TL olarak gerçekleşmiştir. (TUİK, 2020) Eğitimde fırsat eşitliği kapsamında resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin maliyeti kadar özel okullara öğrenci başına ücret ödenmesi, dileyen özel okulların fark ücreti adı altında veliden bir bedel talep ederek özel okulların sürdürülebilir olması sağlanmalıdır.
2- İthal yabancı dil ders kitapları hazırlandıkları ülkenin eğitim ilkelerine, öğretim yöntemlerine ve kültürel normlarına sahip olarak üretilmekte, yıllık 100 milyon doları aşan ithalat rakamları da ekonomiye büyük yük getirmektedir. İthal yabancı dil ders kitaplarının ithalatına sınırlama getirilmeli, illa kullanılması gerekiyorsa basımının ve üretiminin Türkiye’de yapılması sağlanmalıdır.
3- Özel okul açılışlarının dengeli dağılımı ve yapılan yatırımların belirli bölgelerde yoğunlaşmaması için Sağlık Bakanlığı hastane açılış işlemlerinde veya motorlu taşıt sürücü kursları açılışından uygulanan il ve ilçe bazlı kota uygulamasına geçilmelidir.
4- Özel Öğretim Kurumlarında çalışan öğretmenlerin işveren üzerindeki vergisel yüklerinin azaltılarak ücret ve özlük haklarında iyileştirmelerin yapılması sağlanmalıdır.
5- Pandemi sürecinde özel okullara geçici bir süre için getirilen KDV indirimlerinin tekrar yürürlüğe konulması, KDV oranının kalıcı olarak %1’e indirilmesi gerekmektedir.
6- Merdiven altı kaçak kursların faaliyetlerinin sonlandırılması ve kurslara olan talebin azaltılması için özel okullarda da resmi okullarda olduğu üzere Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) hafta sonlarında açılarak öğrencilerin kaçak ve merdiven altı kurslara gidişinin önlenmesi sağlanmalıdır.
7- Sınıf Öğretmenliği, İngilizce Öğretmenliği gibi lisans mezunu sayısı az olan branşlarda Türkçe, Fen Bilgisi, İlköğretim Matematik, Sosyal Bilgiler branşlarından mezun olup gerekli sertifikaları alanlara da yan branşlardan atama hakkı verilerek temininde ihtiyaç duyulan branşlarda sorununun ortadan kaldırılması sağlanmalıdır.
8- Sınava hazırlık amacıyla lise son sınıflarda örgün eğitimden kopuşların azaltılarak açık öğretim liselerine geçişlerin engellenmesi, 12. Sınıfta hem özel okullarda hem de resmi okullardaki 12. Sınıf derslik ve öğretmen kaynağının verimliliği için örgün eğitimin önemi vurgulanmalı, açık öğretim liseleri asli amacına dönüştürülmedir.